YAŞAYAN MİRAS VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Sergisi” İstanbul Ayasofya Müzesi'nde açıldı

“Aşk Ocağında Cân Olmak - İnsanlığın Mirası: Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Sergisi” İstanbul Ayasofya Müzesi'nde açıldı.

Unesco Mevlânâ yılı etkinlikleri kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Aşk Ocağında Cân Olmak - İnsanlığın Mirası: Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî” isimli sergi 18 Haziran 2007 Pazartesi günü İstanbul Ayasofya Müzesi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç açış konuşmasında Mevlana’nın sergisinin Ayasofya’da tertip edilmesinin Mevlânâ’nın evrenselliğine katkısına vurguda bulunarak davetlilere şöyle seslendi:

“Mevlana Celâleddîn’in eserlerindeki derinliği, sembollerin zenginliğini asırlar boyu yoğrularak hayatın ve sanatın nasıl rafine hale getirildiğini yansıtan bu objeleri dünya ile paylaşmak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Dünyanın merkezi, imparatorlukların merkezi olan burada, bu mekânda hazırladığımız sergide emeği geçen herkesi en samimi duygularımla kutluyor, serginin sevgi, merhamet ve barış bayrağının yükseltilmesine katkıda bulunmasını temenni ediyorum.”

Ayasofya Müzesi’nde açılan ve yaklaşık 200 özgün eserden oluşan sergi, dünya standartlarında gerçekleştirilen ilk ve tek Mevlânâ sergisi olma özelliği taşıyor. Sergide Mevlânâ’nın bütün zamanlara aşk ve barış öneren, bütün insanlığı kucaklayan felsefesi yeniden vurgulanıyor. Ayasofya Müzesi, 1500 yıllık geçmişiyle, ‘Bir’liği simgeleyen görkemli kubbesi, Hıristiyanlığı anlatan mozaikleri, muhteşem Osmanlı hat’ları, mihrabı, hünkâr mahfili ile “Medeniyetler İttifakı”nın kendi başına işareti. Sergide, Mevlâna’nın, dünyada eşine az rastlanır bir felsefe-kavram-mekân birlikteliği içinde daha iyi anlaşılması, yerli ve yabancı ziyaretçilere kültür zenginliğimizin yeniden hatırlatılması amaçlanıyor.
Öğretileri tüm dünyada kabul gören Mevlânâ, tüm hayatı boyunca din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden bütün insanlığa aşk ve barış öneren; sevgiyi, sınırsız hoşgörüyü, iyiliği, sabrı, sakinliği, şiddet ve öfkeye esir olmamayı, dayanışmayı, merhameti ve affetmeyi öğretmeye çalışmıştır. 800 yıl boyunca özellikle müzik, edebiyat, hat gibi güzel sanatlar alanlarında toplumu derinden etkilemiş ve öncülük etmiş olan Mevlevilik kültürünün seçkin eserleri belirli bir kompozisyon dâhilinde sergide yer alıyor.

Ayasofya Müzesi’nde özel olarak tasarlanmış geçici bir bölüm içinde gerçekleştirilen sergide, Konya Mevlânâ Müzesi, Konya ve Ankara Etnografya Müzeleri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Divan Edebiyatı Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yıldız Şehir Müzesi ve İstanbul Sadberk Hanım Müzesi’nden derlenen 200’ye yakın özgün eser yer alıyor. Sergi, “Hayatı ve Düşünceleriyle Mevlânâ”, Mevleviliğin 800 yılı, “Mevlevi Dergâhı”, “Matbah-ı Şerif”, Mevlevilikte Giyim – Kuşam”, “Müzik ve Sema”, “Hat, Edebiyat ve Mevlevilikte Sembolizm” gibi başlıkların yer aldığı 9 ana bölümden oluşuyor.

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Prof.Dr. Nurhan Atasoy, Prof. Uğur Derman, Tuğrul İnançer, Dr. Nuri Şimşekler ve Ekrem Işın’dan oluşan Danışma Kurulu’nun yol göstericiliğinde hazırlanan serginin küratörü Ekrem Işın. Sergi projesinin yönetimini Münevver Eminoğlu üstlenirken, mimari tasarımı Ahmet Özgüner, grafik tasarımı Ersu Pekin tarafından gerçekleştirildi.

“Aşk Ocağında Cân Olmak-İnsanlığın Mirası: Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi” sergisi, 19 Haziran - 12 Ağustos 2007 tarihleri arasında pazartesi günleri dışında 09.00 ile 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.